çocuk

18 Mayıs 2010 Salı 11:00 Gönderen İ.Özdemir
babasının bacakarasında ağaç, çocuk anasının apışarasında meyve topluyor. özbenliği yitik, ürkek ve titrek iskelet. çocuk kendiliğin dışında bir örümcek. ağlarını babası örer, annesi diker ve çocuk büyüdükçe eksik, aksak, dilsiz kalmak en iyisi diyorduk. konuşmamak, konuşmamak da nereye kadar be arkadaş! çocuk aidiyet zincirinin içinde basiretsiz halka, kırbacı babasının elinde, kaşağısı annesinin, hipodromun içinde en dış kulvardan koşan çocuk, toplum, toplum! şimdi izliyor yarışı çocuk koştukça, terleyecek, terledi, ayağındaki nal çıktı düştü, kalktı, kaybetti yarışı. babasının elinde silah, babasının elinde kırbaç, annesinin elinde kaşağı, tımarın ardından kırbaç ve öteki ve öteki ölürken, çocuk ellerinde kan, ayakları kırık, özlük yitik ve kendiliği satılmış üsküdar meyhanelerinde etli sote rakı sofrasında unutulmuş gençlik. ergenlik sikinin ucuna konan kelebek, annesinin amından düşler kurar çocuk. bir arkadaş  "babasının altına yatmayan her fert hatadır" dediydi. ve çocuk babasının altında bir kısrak, cinsiyeti önemsiz, oluru oluşu baba ve annedir yok edişin en büyük temsilcisi. ama çocuk dur lan dinle, yıkım güzeldir. yok ol! -ki yap-ıl-an

0 Response to "çocuk"

Yorum Gönder